Dernekler Yönetmeliği’nde 01.10.2018 Tarihinde Yapılan Değişiklik Hakkında Bilgi Notu
İçişleri Bakanlığı’nca Dernekler Yönetmeliği’nde değişiklikler yapılmış 01.10.2018 tarihli ve 30552 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. Yazımızda önce hangi değişikliklerin yapıldığı hakkında bilgi verilecek olup devamında da değişikliğe ilişkin hukuki değerlendirme ve önerilerimiz sunulacaktır.
1)Yönetmeliğin 83. Maddesine, aşağıda yer verilen (8) nolu fıkra eklenmiştir:
“(8) Dernek Beyannamesinin “Üye ve Çalışan Bilgileri” başlıklı üçüncü bölümünün 1 inci sorusundaki “1.2.Gerçek Kişi Üyelerin:” ve “1.3.Tüzel Kişi Üyelerin:” alt başlıklı tablolarında belirtilmesi istenilen bilgiler, dernek üyeliğine kabul edilme veya üyelikten çıkma ya da çıkarılma veya üyeliğin kendiliğinden sona ermesi durumlarında, birinci fıkrada belirtilen beyanname verme süresi beklenmeksizin işlem tarihini izleyen 30 gün içinde Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS) üzerinden bildirilir.DERBİS kullanıcısı olmayan dernekler bu bilgileri aynı usul ve süre içinde mülki idare amirliğine yazılı olarak bildirirler”
2) Yönetmeliğe Ek-21’de yer alan Dernek Beyannamesinde üye ve çalışanlara ilişkin bölümde esaslı bir değişiklik yapılmıştır. Buna göre 31 Mart 2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve değişikliğe kadar yürürlükte olan bu formda Derneklerin yalnızca üye sayılarını bildirmeleri isteniyorken şimdi üyelerine ilişkin kişisel bilgiler dahil pek çok bilgiyi, kayıt ya da ayrılma tarihinden itibaren beyanname beklenmeksizin bildirilmesi istenilmektedir. Düzenlemenin Derneklere getireceği ağır külfet yanında ciddi bir hukuka aykırılık içerdiğini baştan belirterek aşağıda değişiklikleri bilginize sunacağız.
Beyanname örneğinin 3. bölümünün 1. sorusuna verilecek yanıtta değişiklik yapılmış ve asıl ve onursal üyelerin bilgilerinin girilmesi için tek bir tablo varken değişiklikle gerçek kişi üyeler ve tüzel kişi üyeler için birer tablo eklenmiş ve sayfanın altına 5 adet dipnot düşülmüştür.
Gerçek kişi üyeler için; üyeliğe kabul edilenyahut üyelikten çıkarılan üyelerin adı-soyadı, T. C. Kimlik no, mesleği, öğrenim durumu bilgileri ve üyeliğe kabul tarihi ile üyelikten çıkma ya da çıkarılma tarihi bilgilerinin işlenebileceği bir tablo eklenmiştir.
Tüzel Kişi üyeler için ise; tüzel kişiliğin adı/unvanı, MERSİS no, hukuki statüsü, temsilcisinin adı soyadı, T. C. Kimlik No; tüzel kişinin üyeliğe kabul tarihi ile üyelikten çıkma ya da çıkarılma tarihlerinin işlenebileceği bir tablo eklenmiştir.
Bununla birlikte eklenen dipnotlarda;
¾ İlk dipnot 1.2. Gerçek Kişilerin Üyeliği başlığına eklenmiş ve dipnotta “Birinci bendin 1.2 ve 1.3 üncü alt bentlerinde belirtilen tabloları DERBİS kullanıcısı olmayan dernekler tablolarda belirtilen satırları aşağıya kaydırmak suretiyle çoğaltarak veya belirtilen şekle uygun olarak ayrı bir doküman üzerinde oluşturdukları tabloları doldurmak suretiyle beyanname ekinde verebilirler.” ifadeleri eklenmiştir.
¾ İkinci dipnot ise 1.2 Gerçek Kişilerin Üyeliği başlıklı tabloda yer alan T. C. Kimlik No sütununa “Dernek üyeleri arasında yabancı kişi varsa bu sütun yabancı gerçek kişiye Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünce verilen yabancı kimlik numarası yazılır” eklenmiştir.
¾ Üçüncü dipnot 1.3 Tüzel Kişi Üyelerin başlıklı tabloda MERSİS no başlıklı sütuna eklenmiş olup“(3) ile sütuna,derneğe üye tüzel kişinin Merkezi Kayıt Sicil Sistemi(MERSİS) numarası, tüzel kişiye MERSİS numarası verilmemişse vergi kimlik numarası yazılır.
Dernek üyeleri arasında yabancı tüzel kişi bulunması durumunda, bu sütuna “Yabancı kuruluş” ile varsa yabancı tüzel kişiye özgü tüzel kişilik numarası ve benzeri de yazılır.” notu düşülmüştür. Bu dipnota göre eklenen tabloda tüzel kişiler için tabloda MERSİS numarasının, o yoksa vergi kimlik numarasının ekleneceği açıktır. Yabancı tüzel kişiler için ise varsa yabancı tüzel kişilik numarası yazılır. Ancak ilk dipnotla birlikte değerlendirildiğinde zorunlu olmadığı açıktır.
¾ Dördüncü dipnot ise 1.3 Tüzel Kişi Üyelerin başlıklı tabloda Hukuki Statü başlıklı sütuna düşülmüş olup dipnotta “Bu sütuna, derneğe üye tüzel kişinin hukuki statüsü yazılır. Örneğin; Vakıf, dernek, limited şirket gibi.” ifadesi yer almıştır.
¾ Son olarak beşinci dipnot 1.3 Tüzel Kişi Üyelerin başlıklı tablonun Temsilcisinin T. C. No başlıklı sütununa eklenmiştir. İlgili dipnotta “Derneğe üye tüzel kişinin temsilcileri arasında yabancı gerçek kişi varsa, bu sütuna yabancı gerçek kişiye Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilen yabancı kimlik numarası yazılır” ifade edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu,5253 sayılı Dernekler Kanunu ve Dernekler Yönetmeliği’nin üyeliğe ilişkin hükümleri incelendiğinde üyelere ilişkin bilgilerin yahut üyeliğe kabul, üyelikten çıkma ya da çıkarılma ve üyeliğin kendiliğinden sona ermesine ilişkin bir bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı görülmektedir. Ancak Dernekler Yönetmeliği’nin 83. maddesine 8. fıkra olarak eklenen hükümle birlikte sayılan işlemlerin beyanname verme süresi beklenmeden işlemi izleyen 30 gün içinde Dernekler Bilgi Sistemi(DERBİS) kullanıcısı olan derneklerin DERBİS üzerinden; DERBİS kullanıcısı olmayan derneklerin ise aynı usul ve süre içerisinde mülki idare amirliğine bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Dernekler özel hukuk tüzel kişileridir. Bir derneğe üye olma hakkı ise Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün bir parçasıdır. Bu özgürlüğe Anayasa ve AİHS uyarınca ancak ve ancak demokratik bir toplumda gerekli olması, kamu düzenini sağlamak için zorunlu olması ve kanun ile düzenlenmesi koşulu ile sınırlama getirilebilir. Bu düzenleme ile, daha önce Dernek üyelerinin sadece sayısal olarak ve yılda bir kez beyanname ile bildirilmeleri zorunlu iken, şimdi üye olur olmaz ya da üyelikten ayrılır ayrılmaz her türlü kişisel bilgileri derlenebilecek bir biçimde bildirim yükümlülüğü getirilmiştir. Bu durum “fişleme” olarak algılanıp, yürütmenin uygun görmediği Derneklere üye olunmaması ya da yürütme organın makbul görmediği kişileri üyeliğe kabul etmeme gibi uygulamaların ortaya çıkmasına, bu nedenlerle kişiler ve kurumlar üzerinde baskı uygulamalarına neden olabilecek bir düzenlemedir. Yönetmelik değişikliği doğrudan ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünün hukuka aykırı sınırlama sebepleri olmaksızın sınırlandırılması olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle üyelerin kişisel bilgilerinin aktarılması yerine Yönetmeliğin iptali için yayınlanmasından itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde yargı yoluna başvurulması önerilmektedir.
Bilgilerinize sunulur.